Avrupa üye ülkelerindeki nüfusun %56’sının iki dilli olduğunu biliyor muydunuz? Dahası, bu oran bazı ülkelerde, örneğin Lüksemburg’da, %99’a kadar çıkıyor!
Bu farkındalıkla hareket eden Eraslan Okulu, küresel vatandaşlar yetiştirme sorumluluğu ile 2017-2018 eğitim öğretim yılında Bilingual Learners programını hayata geçirdi. Program, öğrencilerimize iki dilli bir yaşam tarzı sunarken dil bilimi alanında uzman akademisyenlerle iş birliği yapılarak geliştirildi.
Peki, iki dillilik nedir ve neden önemlidir?
Araştırmalar, iki dilli yetişmenin gelişim çağındaki çocuklara zihinsel avantajlar sunduğunu uzun süredir gösteriyor. Ancak geçmişte aynı anda iki dil öğrenmenin kafa karışıklığı yaratabileceği düşünülüyordu. Bu yanılgı, Peal ve Lambert’in 1962 yılında yayımladığı çalışma ile tarihe karıştı.
Araştırmalarında, Fransızca konuşan tek dilli çocuklarla İngilizce ve Fransızca konuşan iki dilli çocukları karşılaştıran Peal ve Lambert, iki dilli çocukların dilsel testlerde üstün performans sergilediklerini ortaya koydu. İki dilli çocuklar, özellikle problem çözme ve analitik düşünme becerilerinde dikkat çekici başarılar elde ettiler.
Eraslan’da Bilingual Learners
Bu bilimsel çalışmalardan ilham alarak başlatılan Bilingual Learners programı, öğrencilerin dilin yapısını ve anlam dünyasını kavrama becerisi geliştirmelerine odaklanır. Bu süreçte, üstdilsel bilgi (metalinguistic knowledge) kazandırılarak öğrencilerin dili öğrenme, yazma, düşünme ve mantık geliştirme süreçleri desteklenir.
Program, kısa sürede büyük başarılar elde ederek eğitimcilerimize ulusal konferanslarda söz hakkı tanıdı. Bu kapsamda, öğretmenlerimiz 16-17 Kasım 2018 tarihlerinde İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlenen TESOL Turkey konferansına katılarak, 21. yüzyıl öğrenme becerilerini kapsayan çalıştaylar gerçekleştirdiler.
Translanguaging ve Dil Alaşımı
TESOL Turkey konferansında Nick Manthei tarafından tanıtılan Translanguaging kavramı, programımıza yeni bir perspektif kazandırdı. Okulumuzda “dil alaşımı” olarak adlandırılan bu yaklaşım, öğrencilerin düşünme süreçlerinde diller arasında doğal geçişler yapmalarını teşvik eder. Translanguaging, aşağıdaki temel yaklaşımları destekler:
1. Düşünme dili: B2-C1 seviyesinde yeterlilik sağlanana kadar kişinin düşünme dili kendi ana dilidir.
2. Dil ediniminde ana dilin rolü: İngilizce öğrenirken ana dilin aktif kullanımı, öğrenme sürecini hızlandırır.
3. Dil repertuvarının doğal akışı: Farklı dillerden kelimeler karıştırmak, dil gelişimi açısından olumlu bir süreçtir.
Bu yaklaşım, Plurilingualism anlayışına dayanır. CEFR (Common European Framework of Reference for Languages) tarafından desteklenen Plurilingualism, kişilerin diller arası geçiş yapabilme, bir dilde düşünürken diğer dillerden faydalanabilme becerisini tanımlar.
Eraslan’da İki Dilliliği Yaşamak
Eraslan Okulu olarak, öğrencilerimizi iki dilde özgürce iletişim kurmaları için cesaretlendiririz. Ana dil kullanımının, ikinci bir dili öğrenme sürecinde bir engel değil, bir araç olduğunu onlara hissettiririz. Örneğin:
“Haydi, ayakkabılarımızı changeleyelim!”
“Bu parkta blue slide var.”
Bu tür cümleler kuran çocuklar, dil ediniminde doğal bir aşamadan geçiyor demektir. İki dilli yetişme sürecinde bu gibi ifadelerin teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Eraslan Okulu olarak, geleceğin küresel vatandaşlarını bu bilinçle yetiştirmekten gurur duyuyoruz.